Biraz ara vermiş olduğumdan şimdi daha bir istekle yazıyorum =)
Bir güzel temizlendikten sonra kremleneyim dedim ve "uni baby"nin kremini sürmeye çabaladım. Krem değil merhem gibi kendisi, kalori yakmak filan istiyorsan al kullan derim. Ben bunu bebeğe sürmeye korkarım ki, düşünsene hamamdaki keseci bacı edasıyla sürüyorum kendime. Babama gelen numunelerdendi, cildim bebek gibi olduğundan bana uygun diye kaptım tabii ;) Şimdi de bitsin bu çile diye uğraşıyorum..
Biraz anneannemden bahsetmek istiyorum. Evine giren bir herhangi bir canlı türü, hiçbir gıda ürünü satın almadan en az 5 ay yaşayabilir. Tarihi geçmiş ürünler, sağlamlarla aynı miktarda dahi olsa bu böyledir, değişmez. Bu sadece yemekle sınırlı kalmaz, temizlik ürünleri olsun, giysi olsun her türlü malzeme için geçerlidir. Anneannemin bir sigara tiryakisi olduğunu düşünürsek aynı durumun burada da geçerli olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Küçükken, giysi dolabını açtığımda sayısız 8'li (10'lu da olabilir tam hatırlamıyorum) paketlerdeki MELTEM marka sigaralarını gördüğümde anlamıştım. Ben daha doğmamışken, babam o zamanlar sigara kullanırmış ve bu sigaralardan içmek istemiş. Yakmış, yakmış ama çekince duman gelmesini beklemek hata tabii, her yanda minik minik delikler oluştuğundan oralardan duman etrafa saçılıyormuş =)) O görüntüyü gözümün önüne her getirdiğimde gülüyorum... En son yanına kalmaya gittiğimde minik çantalarının içinden üretim tarihi 1994, son kullanma tarihi 1996 olan şekerleri bulduğumda da şaşırmamıştım zaten. 14 sene geçmiş... Ben inanıyorum o evi araştırsam benden daha eski bir yiyecek ortaya çıkacaktır =) ETİFORM'a halk arasında sunta deriz ya, aslında o öyle değil. Ben gerçekten sunta olan halini yedim, o gün bugündür sunta demem, diyemem... Canım anneannem böyle işte, kendi deyimiyle 'antika' =)